İçeriğe geç

Ayak bilekteki kemik çıkıntısı nedir ?

Bazen en küçük bir detay, insanın hayatında dev bir anlam taşır. Ayak bileğimin yanındaki o kemik çıkıntısını ilk fark ettiğim günü dün gibi hatırlıyorum. Ne bir darbe almıştım, ne de özel bir şey olmuştu. Ama o küçük çıkıntı, bana bedenimin ne kadar karmaşık, ne kadar bilge bir sistem olduğunu öğretti. Ve o gün, iki insanın bakış açısı arasındaki farkı da…

Biri aklın, diğeri kalbin sesi gibiydi.

Bir Akşamüstü Sohbeti: Kemik Çıkıntısının Ardındaki Hikâye

Ayşe ve Murat bir yaz akşamı deniz kenarında yürürken Ayşe birden durdu. “Bak Murat, ayak bileğimin yanında bir çıkıntı var, sanki şişmiş gibi ama acımıyor,” dedi.

Murat hemen eğildi, dikkatle baktı.

“Bu, dış malleolus,” dedi net bir ses tonuyla. “Fibula kemiğinin ucu. Yani ayak bileğinin dış yanını oluşturan kemik. Gayet normal.”

Ayşe gülümsedi. “Sen hep böyle misin?” dedi. “Sorunun duygusunu değil, sadece çözümünü görüyorsun.”

Murat omuz silkti. “Ben sadece paniğe gerek olmadığını söylüyorum.”

Ama Ayşe o kemik çıkıntısında sadece bir “yapı” görmüyordu. O, bedeniyle bir bağ kuruyordu. Ona göre o çıkıntı, yıllarca taşıdığı yüklerin, sabrın ve ayakta kalma çabasının bir iziydi.

Ayak Bilekteki Kemik Çıkıntısı Nedir?

Ayşe’nin gördüğü o çıkıntı aslında vücudun en sabırlı yapı taşlarından biriydi: malleolus, yani ayak bileği kemiği çıkıntısı.

İnsanın ayak bileğinde iki belirgin kemik çıkıntısı bulunur:

İç malleolus: Tibia kemiğinin alt ucundadır, ayağın iç kısmında hissedilir.

Dış malleolus: Fibula kemiğinin alt ucudur, ayağın dış yanındaki o belirgin çıkıntıdır.

Bu çıkıntılar yalnızca birer “kemik ucu” değildir; yürürken, koşarken, dans ederken, her adımda ayağı stabilize eder. Onlar sayesinde ayak bileği dönmez, vücut dengede kalır.

Küçücük bir çıkıntı, dev bir dengenin sessiz kahramanıdır.

Erkek ve Kadın Bakışının Çatışması

O akşam Murat, eve döner dönmez internete girdi, kas iskelet sistemi görsellerini açtı. “Bak Ayşe, bu tamamen anatomik bir şey. Hatta eğer çıkıntı daha belirginse, belki de düşük yağ oranındandır,” dedi.

Ayşe ise aynı anda ayak bileğini ovuyordu, sanki kemikle konuşur gibi: “Sen bana hep denge verdin, biliyorum.”

İşte tam orada fark ortaya çıktı.

Murat için bilgi, açıklamaktı.

Ayşe için bilgi, hissetmekti.

Bu fark, sadece tıbbın değil, insan ilişkilerinin de temelinde yatıyordu. Erkekler çözüm arar, kadınlar anlam. Biri “nasıl” der, diğeri “neden”. Ve belki de bu yüzden, o kemik çıkıntısının hikâyesi, bir diyalogdan çok bir denge arayışıydı.

Kemik Çıkıntısının Anlamı: Bedende İz, Hayatta Denge

Bileğimizdeki kemik çıkıntısı, tıpkı hayatın zorlukları gibi: bazen sızlar, bazen fark edilmez, ama hep oradadır.

Her burkulmada, her adımda, her düşüşte o sessizce çalışır.

Ayşe’nin dediği gibi: “Bedenimiz bize konuşuyor, ama biz onu dinlemeyi unuttuk.”

Murat gülümsedi: “Seninle tartışmak bile beni dengede tutuyor. Belki o yüzden bileğimizde iki çıkıntı var, biri akıl, biri kalp gibi.”

Ayşe kahkahasını tutamadı. “İkisi bir arada olmazsa, adım atmak bile zor,” dedi.

Ayak Bileği Kemiğinin Bize Anlattıkları

Ayak bileğindeki kemik çıkıntısı bize üç şeyi hatırlatır:

1. Denge, görünmeyen detaylarda saklıdır.

2. Küçük şeyler, büyük yapıların temelidir.

3. Beden, sadece kas ve kemik değil; yaşanmışlıkların sessiz tanığıdır.

Tıpkı ilişkiler gibi… Bir taraf sadece “çözüm” ararsa, diğer tarafın “anlam” arayışı eksik kalır. Oysa iki çıkıntı birlikte durduğunda, ayak bileği sarsılmaz.

Sonuç: O Küçük Çıkıntı, Senin Hikâyen

Bir gün aynaya değil de aşağıya bak.

O bilekteki kemik çıkıntısı sadece bir anatomik detay değil. O, yürümeye devam etmenin sembolü.

Bir burkulma sonrası yeniden kalkışın, bir düşüş sonrası ayağa kalkmanın izi.

Ve belki de Ayşe’nin dediği gibi, “Kalbimizin altındaki en dürüst kemik.”

Şimdi sıra sende…

Hiç bedeninin sana anlatmaya çalıştığı bir hikâyeyi duydun mu?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap
grand opera bet girişprop money