She/Her Nasıl Eklenir? Dilin Cinsiyetlendirilmesi ve Toplumsal Yansımaları
Dil, sadece kelimelerden ibaret değil; toplumların düşünce biçimlerini, değerlerini ve dinamiklerini yansıtan güçlü bir araçtır. Son yıllarda dildeki cinsiyet ayrımını sorgulayan bir hareket var ve bu hareket, dilde “She/her” gibi zamirlerin nasıl kullanıldığını yeniden ele almayı gerektiriyor. Peki, “She/her nasıl eklenir?” sorusunu gündelik hayatta nasıl yanıtlayabiliriz? İşte bu yazıda, “she/her” zamirlerinin nasıl, nerede ve neden kullanılacağını, toplumsal ve dilsel açıdan açıklayacağız.
Cinsiyetli ve Cinsiyetsiz Dil: Farklar Neler?
Herhangi bir dilin cinsiyetli mi yoksa cinsiyetsiz mi olduğuna bakıldığında, dilin yapısal özelliklerine göre belirgin farklar ortaya çıkar. Örneğin, İngilizce gibi bazı dillerde “he” (erkek) ve “she” (kadın) gibi zamirler yaygınken, Türkçe’de bu tür ayrımlar yoktur. Bu durum, dilin farklı toplumsal normları ve bakış açılarını nasıl şekillendirdiğini gösterir.
Bununla birlikte, son yıllarda toplumsal cinsiyet eşitliği anlayışının gelişmesiyle birlikte, dildeki cinsiyet ayrımlarının daha fazla sorgulanması gerektiği anlaşılmaya başlandı. Artık pek çok kişi, sadece “he” ve “she” ile sınırlı kalmak yerine, “they” (çoğul, cinsiyetsiz) gibi zamirlerin de kullanılmasını savunuyor.
“She/her” Nedir ve Ne Zaman Kullanılır?
“She/her”, İngilizce’de kadınları tanımlamak için kullanılan zamirlerdir. Birinin cinsiyetini ifade etmek amacıyla bu zamirler kullanılır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta var: Herkesin cinsiyeti belirli bir zamirle tanımlanamayacak kadar çok katmanlı olabilir. Yani, her “she/her” kullanımı kesinlikle bir kadını ifade etmek zorunda değildir, çünkü toplumsal cinsiyet çok daha geniş bir yelpazeyi kapsar.
Örnek vermek gerekirse:
She is my friend. (O benim arkadaşım.)
I saw her at the store. (Onu dükkânda gördüm.)
Burada “she” ve “her” zamirleri, kişinin kadın olduğunu belirtir. Ancak bazı durumlarda, bir kişi kendini kadın olarak tanımlamıyorsa, bu zamirlerin yanlış kullanılması kimseye zarar vermekten başka bir şeye yol açmaz. İşte bu nedenle, “She/her” gibi zamirleri kullanırken, karşınızdaki kişinin hangi zamiri tercih ettiğini sormak, toplumsal cinsiyet farkındalığını arttırır ve yanlış anlamaları engeller.
She/her Ekleme Pratiği: Günlük Hayatta Nasıl Kullanılır?
Birinin cinsiyetini belirtmek için “she/her” zamirlerini doğru kullanmak önemlidir, ancak dildeki bu tür ifadeler bazen kafa karıştırıcı olabilir. Çünkü toplumda herkesin cinsiyetiyle ilgili farkındalığı aynı düzeyde olmayabilir. Örneğin, bir arkadaşınız size tanıştığı kişinin “she/her” kullanarak kendini tanımladığını söylüyorsa, siz de bundan sonra o kişinin adının yanında bu zamirleri kullanmaya özen gösterebilirsiniz.
Bir kişinin cinsiyetini tanımlamak, özellikle toplumdaki sosyal rollerin sorgulanmaya başlandığı şu dönemde, yalnızca bir dilsel alışkanlık değil, aynı zamanda sosyal bir sorumluluk haline geldi. Eğer biri “she/her” kullanıyorsa ve siz bu kişiyle tanıştığınızda bu zamirleri kullanırsanız, bu hem sosyal açıdan saygılı bir davranış olur hem de toplumsal cinsiyet kimliğine olan farkındalığınızı gösterir.
“She/her” Kullanımına Karşı Gelişen Tepkiler
Günümüzde “she/her” gibi cinsiyet belirten zamirlerin daha yaygın hale gelmesi, bazı çevrelerde tartışmalara yol açabiliyor. Bazı kişiler, cinsiyet ayrımının dilde yer bulması gerektiğini savunuyor, ancak dildeki bu cinsiyet ayrımlarının bir zararı olduğu konusunda da ciddi bir düşünce artışı var. Örneğin, dilin sürekli olarak “he” ve “she” gibi ikili zamirler etrafında dönmesi, başka cinsiyet kimliklerini tanımamıza engel olabilir.
Toplumda cinsiyet kimliğini doğru yansıtan bir dil kullanmak, dilin toplumsal eşitlik için nasıl bir araç olabileceğini gösteriyor. Dilin doğru ve saygılı kullanımı, karşınızdaki kişiye değer verdiğinizi, onların kimliğine saygı gösterdiğinizi açıkça ifade eder.
Dilin Geleceği: Cinsiyetin Tanımı Değişiyor mu?
Gelecekte, dilin daha kapsayıcı hale gelmesi bekleniyor. Zaten bazı dilbilimciler, dilin cinsiyeti sadece “she” ve “he” gibi zamirlerle tanımlamak yerine, daha geniş ve herkesin kendini rahatça ifade edebileceği bir yapıya bürünmesi gerektiğini savunuyor. Bu değişim, sadece dildeki kelimelere değil, toplumun cinsiyet anlayışına da yansıyacak.
Sonuç: Dilin Gücü ve Toplumsal Cinsiyet
She/her gibi zamirlerin dilde nasıl kullanıldığı, sadece gramatik bir konu değil, toplumsal cinsiyetin ne şekilde tanımlandığını gösteren bir aynadır. Eğer dildeki cinsiyet ayrımına dair farkındalık arttıkça, toplumsal cinsiyet eşitliği adına önemli adımlar atılabilir. “She/her” kullanımı, bu yolculuğun sadece küçük ama önemli bir parçasıdır.
Eğer “she/her” zamirlerini doğru ve saygılı bir şekilde kullanarak, toplumsal cinsiyet kimliğini daha kapsayıcı bir hale getirebiliriz. Bu, sadece dilde değil, toplumsal hayatta da daha eşitlikçi bir yaklaşımın yolunu açacaktır.